Çanakkale’nin Gelibolu Yarımadası’nda tarihi dokusuyla dikkat çeken Seddülbahir Kalesi, dünya çapında prestijli bir başarıya imza attı. Kale, mimarlık dünyasının en saygın platformlarından biri olan The International Architecture Awards 2025’te ödül kazanarak, 500’den fazla uluslararası projeyi geride bıraktı.
Chicago merkezli The Chicago Athenaeum: Museum of Architecture and Design ile The European Centre for Architecture Art Design and Urban Studies işbirliğiyle düzenlenen programda, alanında uzman jüri üyeleri projeleri titizlikle değerlendirdi. Ferrari Tasarım Başkan Yardımcısı Flavio Manzoni, Litvanyalı akademisyen Almantas Samalavicius, Studio Cho’dan Chen-Yu Chiu ve UNITEDLAB’den Sang Dae Lee gibi önemli isimlerden oluşan jüri, Seddülbahir Kalesi’nin özgün restorasyon projesini ödüle layık buldu.
Ödül töreni 20 Eylül 2025’te Atina’da gerçekleştirilecek. Tören öncesinde ise 19 Eylül’de açılacak olan, “The City and the World” temalı sergide ödül kazanan projeler mimarlık dünyasına tanıtılacak. Sergi, 5 Ekim’e kadar Contemporary Space Athens’te ziyarete açık olacak. Ayrıca Seddülbahir Kalesi, her yıl yayımlanan ve mimarlık çevreleri için referans kabul edilen “Global Design + Urbanism XXV: New International Architecture 2025” kitabında da yer alacak.
Restorasyonun Başarı Hikâyesi
Osmanlı dönemine ait köklü bir miras olan Seddülbahir Kalesi, 26 yıllık titiz bir akademik araştırma, arkeolojik kazı ve belgeleme sürecinin ardından 18 Mart 2023’te yeniden ziyarete açıldı. Projede hem tarihi kimlik korunmuş hem de çağdaş mimarlık ilkeleriyle uyumlu bir işlevsellik kazandırılmıştır.
Restorasyonun bilimsel danışma kurulunda Dr. Gülsün Tanyeli, Prof. Dr. Lucienne Thys-Şenocak, Prof. Dr. Rahmi Nurhan Çelik, Dr. Haluk Sesigür ve Arzu Özsavaşcı gibi isimler yer aldı. Mimari projeyi Yusuf Burak Dolu (KOOP Mimarlık) ve Arzu Özsavaşcı (AOMTD) üstlenirken, uygulama ABMA Restorasyon tarafından gerçekleştirildi.
Bu başarı, hem Çanakkale’nin kültürel mirasının dünyaya tanıtılması hem de Türkiye’nin uluslararası mimarlık sahnesinde güçlü bir yer edinmesi açısından tarihi bir adım olarak görülüyor.