Menopoz Döneminde Beslenmenin Önemi
Her kadının menopoz deneyimi farklıdır. Bazı kadınlar çeşitli semptomlar yaşarken, bazıları bu süreci neredeyse hiç belirti göstermeden geçirebilir. Menopozun yaklaştığını gösteren ilk işaretlerden biri adet döngüsündeki değişikliklerdir. Adetler daha uzun ya da kısa sürebilir, daha hafif veya şiddetli geçebilir. Menopoz sürecinde uyku problemleri, dikkat eksikliği, ruh halinde ani değişiklikler, sıcak basmaları ve cilt kuruluğu gibi rahatsız edici belirtiler görülebilir. Bunun yanı sıra, uzun vadede yüksek kolesterol ve kemik erimesi gibi daha ciddi sağlık riskleri de ortaya çıkabilir.
Ancak iyi haber şu ki; uygun bir beslenme düzeniyle bazı menopoz semptomlarını hafifletebilir, hatta bazılarını tamamen önleyebilirsiniz. Aynı zamanda osteoporoz (kemik erimesi), kalp ve damar hastalıklarına karşı da kendinizi koruyabilirsiniz. Kadın sağlığı açısından önemli olan temel besinleri diyetinize ekleyerek, menopoz dönemini ve sonrasını daha rahat geçirebilirsiniz.
Menopoz Döneminde Önerilen Besinler
Kalsiyum:
Menopozla birlikte östrojen seviyesinin düşmesi, kemik yoğunluğunun azalmasına neden olur. Bu nedenle kalsiyum ihtiyacı artar. Günlük yaklaşık 1200 mg kalsiyum, süt ürünleri, balık ve brokoli gibi besinlerle karşılanabilir.
Su:
Östrojen azalmasına bağlı olarak gelişen cilt ve vajinal kuruluk, menopoz döneminin en yaygın şikayetlerindendir. Günde en az 8 bardak su içmek, cildin nemini korur ve sıkça yaşanan şişkinliği azaltmaya yardımcı olur.
Meyve ve Sebzeler:
Yaş ilerledikçe metabolizma yavaşlar ve kilo alımı kolaylaşır. Düşük kalorili meyve ve sebzeler, hem kilo kontrolü sağlar hem de gerekli vitamin ve minerallerin alınmasına yardımcı olur.
Demir:
Demir; kırmızı et, tavuk, balık, yumurta, fıstık, fındık ve yeşil yapraklı sebzelerde bolca bulunur. Bu süreçte demir ihtiyacınızı doğal yolla karşılamak en sağlıklı yöntemdir. Takviye ürünlere yalnızca doktor tavsiyesiyle başvurmanız önerilir.
D Vitamini:
Güneş ışığı D vitamini için en doğal kaynaktır. Menopoz döneminde kemik sağlığı için büyük önem taşıyan D vitamini, özellikle güneşin az olduğu kış aylarında doktor kontrolünde takviye olarak alınmalıdır.
Tam Tahıllar:
Tam tahıllar, sindirim sistemini destekler ve enerji verir. Esmer pirinç, bulgur ve tam tahıllı ekmekler; beyaz pirinç ve beyaz ekmeğe göre daha sağlıklıdır. İçerdikleri B vitamini, folik asit ve lif sayesinde menopoz sonrası kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.
Keten Tohumu:
Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan keten tohumu, aynı zamanda östrojene benzer bitkisel bileşenler içerir. Bu özellikleriyle menopoz döneminde oldukça faydalı bir bitkisel besin kaynağıdır.
Kaçınılması Gerekenler
Alkol, şeker, kafein ve baharatlı yiyecekler; menopoz semptomlarını artırabilir. Bu nedenle bu tür gıdaların tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalıdır.
Araştırmalar gösteriyor ki, menopozu bir mücadele dönemi olarak görmek yerine hayatın doğal bir süreci olarak kabul eden kadınlar, bu dönemi hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha rahat geçirebiliyor.
Eceabat’ta Uyuşturucu Operasyonu: 18 Gram Kannabinoid Ele Geçirildi
Eceabat’ta Uyuşturucu Operasyonu: 18 Gram Kannabinoid Ele Geçirildi
Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde polis ekipleri tarafından düzenlenen uyuşturucu operasyonunda 18 gram kannabinoid maddesi ele geçirildi.
Eceabat İlçe Emniyet Amirliği, uyuşturucuyla mücadele kapsamında denetim ve takip çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Yürütülen operasyon kapsamında şüpheli şahıs üzerinde yapılan aramada 18 gram sentetik kannabinoid bulundu.
Olayla ilgili adli işlemlerin başlatıldığı bildirildi.
— ÇANAKKALE
Ayvacık’ta Sıcak Asfalt Çalışmaları Başladı
Çanakkale İl Özel İdaresi, 2025 yılı asfalt sezonu kapsamında Ayvacık ilçesindeki Yukarıköy ile Taşağıl köyü arasında sıcak asfalt (BSK) serim çalışmalarına başladı. Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar, bölge ulaşımını daha güvenli ve konforlu hale getirmeyi amaçlıyor.
Proje kapsamında özellikle Tuzla, Gülpınar ve Kösedere gibi yoğun trafik akışının olduğu bölgelere hizmet edecek olan yol, ulaşım altyapısında önemli bir iyileşme sağlayacak. Ayrıca, Babakale ve Kösedere yönüne alternatif bir güzergâh kazandırılması hedefleniyor.
Asfaltlama çalışmalarının tamamlanmasının ardından, sürücüler için hem konfor hem de güvenlik açısından daha iyi bir ulaşım imkânı sunulacak.
— ÇANAKKALE
ÇOMÜ’ye “Spor Dostu Kampüs” Ödülü
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Türkiye genelindeki 208 üniversite arasında ilk üçe girerek “Spor Dostu Kampüs” unvanını almaya hak kazandı. Ödül, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu iş birliğinde Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde düzenlenen törende takdim edildi.
Rektörlükten yapılan açıklamada, ödülün; üniversitenin sağlıklı yaşam, spor faaliyetleri, öğrenci katılımı, altyapı yeterliliği ve sürdürülebilirlik konularındaki örnek uygulamaları sayesinde kazanıldığı belirtildi.
ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, yaptığı değerlendirmede, “Bu ödül, üniversitemizin spor vizyonuna verdiği önemin bir yansımasıdır. Spor kültürünü sadece bir etkinlik olarak değil, yaşam biçimi olarak ele alıyoruz” ifadelerini kullandı.
Rektör Erenoğlu ayrıca, Terzioğlu Yerleşkesi’nde hayata geçirilmesi planlanan Spor Vadisi ve Kampüs Bahçesi projelerine de değinerek, bu alanların sadece öğrencilere değil, tüm Çanakkale halkına açık bir sosyal yaşam alanı olarak tasarlandığını vurguladı.
Projelerin tamamlanmasıyla birlikte üniversitenin, eğitimin yanı sıra spora ve doğaya entegre modern bir yaşam alanı sunacağı kaydedildi.
Rektör Erenoğlu, sürece katkı sağlayan ÇOMÜ Spor Birliği Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Deniz Ünver’e, tüm akademik ve idari personele ile öğrenci topluluklarına teşekkür ederek, “Spor Dostu Kampüs” vizyonunu kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.
Ayvacıklı Kardeşlerden Troya Müzesi’ne Tarihi Bağış
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde yaşayan Aden (10) ve Doran Dayangaç (14) kardeşler, evlerinin yakınında buldukları Doğu Roma Dönemi’ne ait mühür yüzüğünü Troya Müzesi’ne bağışladı. Uzmanlar tarafından yapılan incelemede, yüzüğün Hz. İsa’yı inkâr eden Petrus’a atıfta bulunan bir figür taşıdığı tespit edildi.
Demirci köyünde yaşayan kardeşler, yaklaşık bir ay önce buldukları yüzüğün tarihi olabileceğini düşünerek Troya Müzesi’ne başvurdu. Aden Dayangaç’ın geçtiğimiz yıl “Çocuklar Müzeyi Ele Geçirdi” adlı etkinlik kapsamında Troya Müzesi’nde bir günlüğüne görev almış olması, bu bilinçli davranışın temelini oluşturdu.
Yapılan uzman incelemeleri sonucunda yüzüğün, Doğu Roma Dönemi’ne ait bir mühür yüzük olduğu belirlendi. İki kardeş, tarihi eseri müzeye bağışladı. Troya Müzesi, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımda, bu anlamlı bağıştan dolayı Aden ve Doran Dayangaç kardeşlere teşekkür etti.
News
